ALİ'NİN BUYÜK SORUNU PART 7

 İmam ona: 'Bu kitap bir büyü kitabıdır. Bu kitap onun eline nasıl geçti hiçbir fikrim yok. Ancak şunu söyleyebilirim ki çok zor bir durumla karşı karşıyayız' dedi. O kitaptaki yazanlar çok tehlikelidir. Eğer buradan bir şey yaptıysa onları daha fazla kızdırmış olabilir. Şu andan itibaren çok dikkatli olmalıyız. Çünkü kızdırılmışlarsa sadece musallaya kalmaz onu ve ailesini öldürebilirde. Şimdi size çok güçlü bir muska yazıyorum. Bunu hiçbir yerde çıkarmasın. Bunu çıkardığı her an öldürülme ihtimali var. Hoca kusmayı hazırlayıp bana verdi. Ve  bende hemen boynuma astım. O an kendimi daha iyi hissettim. Eve doğru yola çıktık. Eve gittiğimde annemle uzun uzun konuştuk. Daha sonra hava kararmıştı. Televizyonda yüzüklerin efendisi oynuyordu. Bende onu izlemeye koyuldum. Filmi izlerken uyuya kalmışım. Rüyamda göklerde uçuyordum. Bulutların arasında süzülüyordum. Daha sonra uyandım saat gece 3 veya 4'tü telefona bakmak istedi canım. bir arkadaşım mesaj atmıştı hemen ona baktım. "dışarı gelmek istermisin bizim pederden arabayı kaçırdım" diye yazmış. "Tamam olur" diye mesaj attım ve hazırlanıp dışarı çıktım. dışarı çıktığımda onunda kapının önüne geldiğini gördüm. arabaya atlayıp birazcık gezmeye başladık. Güneşin doğmasına 1 saat falan kalmıştı. Havanın en karanlık olduğu vakitlerdi yani. Gezerken köy gibi bir yere geldik ve yol kenarında durduk. Ben arkadaşıma neden durduğumuzu sormak için ona doğru yöneldim. Tam o sırada bir şey boğazımı kavradı. arkama dönmeye çalıştım ve gördüğüm şeyle şok geçirdim. filmlerdeki gibi bir canavar beni yakalamıştı. Arkadaşıma hadi sur arabayı ded ve ona döndüm ki o da arkamdaki canavar gibi olan varlığın şeklini almıştı. İkisi beni arabadan indirip ormanlık bir alana götürdüler. Orada belli yerlere mumlar koyulmuş ve o mumların merkezinde bir hayvan kellesi bulunuyordu. Çok korkmuştum. Beni o hayvan kellesi in yanına doğru götürdüler ve bana "Sen şu andan itibaren bizimsin" dediler. Benim üstümdeki kıyafetleri çıkarttılar. Tamam çırılçıplak olunca orada bulunan bir dereden kokan bir su getirip beni baştan aşağı yıkadılar. Daha sonra bir ateş yaktılar ve beni o ateşin başına oturttular. Orada bana "Bir cana karşılık başka bir can" dediler. Daha sonra mumların ortasında bulunan hayvan kellesi ne doğru yürüdük. Orada bana diz çöktürdüler ve boğazım o kelleye gelecek şekilde yatırdılar. O anda yaşlı bir yaratık yanıma geldi ve anlamadığım bir dilde konuşmaya başladı. Eline keskin bir bıçak gibi bir şey aldı ve tam benim boğazıma indirecekti ki diğeri onu durdurdu. Daha sonra beni ayağa kaldırdı ve bana "seni öldürmemiz gerekiyor" dedi. Ve elindeki keskin bıçağı kafama doğru salladı. O anda korkudan gözlerimi kapatmıştım. Tekrar gözlerimi açtığımda yatağımda buldum kendimi. Ama çok terlemiştim. Hemen banyoya gidip yüzüme şu vurdum ve aynaya baktım. Aynaya baktığımda boğazımı ve ensemi çevreleyen bir iz vardı. Çok korkmuştum. Odama dönüp bildiğim duaları okumaya başlamıştım....

Devamı bir sonraki partta.