CİNLER VE İNSANLAR PART 4

Korku ve panik içerisindeydik. Evden çıkmak için kapıya yöneldik. Ancak kapının dışından garip ve ürkütücü sesler geliyordu. Bir an birbirimize bakıp çıkıp çıkmamakta tereddüt ettik. Ama dışarıda neler olduğunuda merak ediyorduk. İkimizde cesaretimizi toplayıp dışarı çıktık. Görünürde bir şey yoktu. Sadece terkedilmiş köy evleri ve ürkütücü ağaçlar gözüküyordu. Aklımıza ahırdan gelen tıkırtılar geldi. Ahıra bakmak için aşağıya indik. Ahırın kapısı kapalıydı. Bebeğin ağlama sesi ahıra yaklaştıkça artıyordu. Görünüşe göre bebek ahırdaydı. Ali kapıyı açmamamız yönünde ısrar ediyordu. Ama oraya girmek zorundaydık. Büyü ordada yapılmış olabilirdi. Kapıyı biraz zorladım ve içeriye baktım. İçeride kundağa sarılmış bir bebek ve hemen yanında yerde yatan elinde silah olan bir adam vardı. Kapıyı tamamen açıp içeriye girdik. Bebek bizi görünce biraz sakinleşti. Adamın nabzını kontrol ettim, adam ölmüştü. Kalbim gittikçe daha hızlı atmaya başlıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Alnımdan soğuk terler akmaya başlamıştı. Kafamın içini ne olduğunu bilmediğim saçma sapan sorular kaplamıştı. Sanki içimden bir şey bana burdan kaçmalısın diyordu. Sonunda içimdeki sesi dinledim ve Ali'nin kolundan tutup ordan uzaklaştırdım. Biraz dinlenmeye ihtiyacımız vardı. Evlerimize dağıldık. Ertesi gün oraya gitmek için hazırlıklarımızı yaptık. Ama nedendir bilinmez oraya gitmek istemiyordum.  Bir hocaya başvurmaya karar verdik. Bir hocanın yanına gittik ve başımızdan geçen olayları olduğu gibi anlatmaya başladık. Hoca:"size yardımcı olamam çünki ......" .......
DEVAMİ BEŞİNCİ PARTTA.