Öğrenci evinde 3 kişi kalıyorduk. Diğer 2 arkadaşımdan teki benimleydi. O gece o da İstanbul'a gidecekti. Gitmeden önce karşı odanın camını kapatmasını söyledim ve otobüs saati geldi, gitti. Gece sanırsam 3 gibiydi tam uykuya dalacağım, üstümden battaniye çekildi. Hayırdır inşallah dedim ve düzelttim. Yine tam uykuya dalacakken aynı şey oldu. Bildiğim sureleri okudum ve gözüm açıkken çektiler. Hemen telefonun ışığını açtım, kimse yoktu ama gitmeden önce arkadaşıma kapat dediğim diğer odadaki cam açılmıştı. Gittim kapattım. Odama döndüğümde dolabımın rafını ve kapısını açık buldum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Hemen kıyafetlerimi hazırlayıp memlekete gidecektim. Oda kapısının koluna yapıştım. Biri sert bir şekilde kapıya vurdu. Korktum, çıkamadım odadan. Sonra sanki odanın içinde birçok şeyin nefes alıp verdiğini hissettim. Edindiğim bilgilere göre sabah ezanı okunana kadar devam edicekti ve 1 saat kalmıştı ezana. Uyumak istedim ama sanki kulağımın dibinde biri nefes alıyor gibiydi. Elektrikler gitti, bir anda soğuk soğuk terler akıttım. Kalbim çıkacak gibiydi. Ailemi aradım. Kimse telefonu açmadı. Çaresiz kaldım. Hep sure okudum ve tuvaletim gelmişti. Beklediğim an geldi ve ezan okundu. Evin tuvaletine girmedim. Caminin lavobosunu kullanacaktım ve her defasında gördüğüm caminin yanında olan tuvaleti bulamadım. 3 defa tur attım caminin etrafında. Artık vücudum dayanamadı. Tenha köşede ihtiyacımı giderdim. Kaldığım ilçe ufaktı tek bir camisi vardı lokantının oraya gittim adamla selamlaştık. Birden ezan okunmaya başladı. Abiye "daha deminden okunmadı mı bu ezan?" diye sordum. "Oğlum sabah sabah saçmalama, hoca yeni gitti şimdi okunuyor" dedi. Hepten telaş sardı beni. Cami çıkışı hocayı bulup anlattım her şeyi. Evi görmek istedi. Bu işlerle uğraşmış önceden, "yatsı namazından sonra gideriz" dedi. Eve geldik, "kapının önünde dur" dedi. İçeriye girdi yarım saat çıkmadı. Bir anda hoca karşıma çıktı, "1 hafta gelmesin eve kimse" deyip bazı yerlere bir Arapça bir şeyler yazdı. "Dua et oğlum. O ezanı sana yanlış okutanlar seni alamamışlar. Caminin tuvaletinde çok sıkışırlardı, pislik bunun yuvaları" dedi. "İyi ki de sana Rabbim tuvaleti göstermemiş" diye devam etti sözlerine. Ben bu olayın neden bu evde olduğunu öğrenmek istedim. Buldum da; diğer 3. ev arkadaşım bir kızla ilişkiye girip hamile bırakmış ve 2 aylıkken haplar sayesinde evin tuvaletinde düşürmüşler. O arkadaşımdan bir daha ses soluk çıkmadı. Memlektinden gelmedi. Abisini aradım, "kapat arama telefonu" diye sert çıkış yaptı. Sonra öğrendim ki o 3. ev arkadaşım gece birden bire felç geçirmiş. Hiç biryeri tutmuyormuş ölü gibiymiş. Anladım ki bu dünya etme bulma dünyası. Sonra evimi değiştirdim. O eve giren diğer çocuklar bir sohbet arasında geceleri ağlamaklı bebek sesi duyduğunu söylediler. Ben de olayları anlattım ve o günden itibaren o evde kimse kalmadı. Ben ise normal hayatıma devam ettim. Allah kimseyi o duruma düşürmesin.
