ÜÇ GÖLGE KÖYÜ PART 4

Sevmemiştim bu köydeki insanları…
Döşek çok sertti , rahat olmayan yerde pek iyi uyuyamıyordum… Zamanında lisede sırf yataklar rahatsız diye müdürle kavga edip dünyanın dayağını yemiştim.

Bi yandan küfür ediyor bir yandan da uyumaya çalışıyordum.


Kahvedeki eleman giderken elektriği tümden kapatmıştı. Telefonu şarj edemiyordum , gece belki birileriyle konuşmak iyi gelebilirdi.

.
Kafamı devirip uyumaya çalıştım… Tam uykuya dalacaktım ki kahve penceresine sanki ufak bir taş geldi…

Kafamı kaldırdım baktım… Kimse yoktu.


Uyumaya çalışmaya devam ediyordum. Aynı taş sesi bu sefer diğer pencereden geldi.


Bu sefer yataktan kalkıp sağa sola baktım… 


Ortalıkta kimse yok gibiydi..


Gecenin sessizliği en ufak bir çıt sesini bile hissettiriyordu. Etrafta ayak sesi , insan sesi falan da duymamıştım. Olsa rahatlıkla hissedilirdi.


Pencereden bakıp yatağa doğru dönerken bu sefer kapı çok sert bir şekilde çarptı.


Arkamı döndüm kimse yoktu… Kapıya doğru yönelip kapıyı açtım , sağda solda kimse yoktu.


Bu gece uyumamak daha iyiydi , sonuçta bilmediği bir köyde bilmediğin insanların uğradığı bir yerdeydim.


Yatağı , döşeği toplayıp bir sandalyeye oturdum… Köyü izlemeye başladım.


Bütün lambalar sönüktü , köylü uykudaydı.


Ben de fırsat bu fırsattır diyip köyü gezmeye karar verdim.


Sokakta kimseler yoktu , kış nedeniyle yol çalışması da durmuştu… Sağ sol sakindi anlayacağınız.


Ben köyün bütün sokaklarını dolandım ettim… Gözüme çok fazla bir detay çarpmamıştı.


Sadece çok fazla harabe ev vardı..Çatısı olmayan , kapısı olmayan ancak diğer evlerle iç içeydi hepsi.


Ben köydeki yürüyüşü bitirip köy kahvesine doğru giderken bir detay aklıma takılmıştı.


Köyde hiç cami yoktu… Cemevi , kilise falan da yoktu. Küçük bir köydü zaten ve her yerini gezdiğime emindim ama bu bahsettiğim yapılardan hiç görmemiştim.


Aklıma takılan tek şey oydu… Köydeki bu gezinti de pencere ve kapıdan gelen sesleri bana unutturmuştu aslına bakarsanız , kafam dağılmıştı biraz da olsa.

2 yorum

  1. Detaylandır bro, okuyucular detayı sever. Benzetmelerle, karşılaştırmalarla yazıyı büyüt. Okuyucuyu sıkarım korkusuyla yazma, korkuyla yazarsan paradoksik etkisi yaratırsın kendinde. Ve hak vermeliyim: yazının düşüncesini sevdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumlarınızı için teşekkürler önerilerinizi dikkate alacağız.

      Sil